top of page

Modern Psikoloji

Modern psikoloji, insan zihnini ve davranışlarını bilimsel yöntemlerle inceleyen bir disiplindir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren, psikoloji bilimsel bir temel kazanmış ve farklı kuramlarla desteklenmiştir. Modern psikoloji teorileri, bireyin zihinsel süreçlerini, duygularını, davranışlarını ve toplumsal ilişkilerini anlamak için çeşitli yaklaşımlar sunar. Bu yazıda, modern psikolojinin temel teorilerini ve gelişim süreçlerini inceleyeceğiz.


1. Davranışçılık (Behaviorism)

Davranışçılık, 20. yüzyılın başlarında John B. Watson ve B.F. Skinner tarafından popüler hale getirilmiş, insan davranışlarının gözlemlenebilir ve ölçülebilir yönlerine odaklanan bir yaklaşımdır. Davranışçılar, psikolojinin bilimsel bir disiplin olabilmesi için sadece gözlemlenebilir davranışları incelemesi gerektiğini savunmuşlardır. Bilinçdışı süreçler ya da duygular gibi içsel olaylar, davranışçılığın ilgi alanına girmez.


Klasik Koşullanma (Classical Conditioning)

Rus fizyolog Ivan Pavlov tarafından keşfedilen bu süreç, bir nötr uyarıcının (zil sesi) tekrar tekrar bir koşulsuz uyarıcıyla (yiyecek) eşleştirilmesi sonucu, nötr uyarıcının da koşullu bir tepkiye (salya) neden olmasını açıklar.


Edimsel Koşullanma (Operant Conditioning)

B.F. Skinner, insan davranışlarının ödül ve ceza ile şekillendiğini savunur. Ödüllendirilmiş davranışlar tekrar edilirken, cezalandırılmış davranışlar ortadan kalkar.

Davranışçılık, öğrenme teorileri, eğitim yöntemleri ve davranış terapisi gibi alanlarda büyük etki yaratmıştır, ancak zamanla zihinsel süreçleri ihmal ettiği yönündeki eleştirilerle karşılaşmıştır.


2. Psikanalitik Teori

Sigmund Freud tarafından geliştirilen psikanalitik teori, modern psikolojide önemli bir mihenk taşıdır. Bu teori, insan zihnini bilinçdışı dürtüler, arzular ve travmalar üzerinden anlamaya çalışır. Freud'a göre, bireylerin çocukluk döneminde yaşadığı deneyimler, onların ruhsal yapısını ve yetişkinlikteki davranışlarını etkiler.


Freud, insan davranışlarının büyük ölçüde bilinçdışı süreçler tarafından yönlendirildiğini savunur. Bilinçdışı, bastırılmış düşünceler, arzular ve travmalarla doludur.


Kişiliğin çocukluk döneminde psikoseksüel gelişim aşamalarından geçtiğini öne sürer. Oral, anal, fallik ve genital dönemler gibi aşamalar, bireyin ruhsal gelişimini etkiler.

Freud’un teorisi, özellikle psikanalitik terapiye, psikodinamik yaklaşımlara ve modern psikoterapiye büyük katkı sağlamıştır.


3. Bilişsel Psikoloji (Cognitive Psychology)

Bilişsel psikoloji, 1950'lerde davranışçılığa bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu teori, zihinsel süreçlerin nasıl işlediğine odaklanır. Jean Piaget ve Ulric Neisser gibi bilişsel psikologlar, öğrenme, hafıza, dil, problem çözme ve algı gibi konuları incelemişlerdir. Bu yaklaşıma göre, insan zihni bir bilgi işleme sistemi olarak ele alınır.


İnsan zihni, çevreden aldığı bilgiyi işler, depolar ve geri çağırır. Bu süreç, bilgisayarların bilgi işleme süreçlerine benzetilmiştir. Bilişsel psikologlar, insanların çevrelerindeki bilgiyi nasıl algıladıkları ve depoladıkları konusunda araştırmalar yapmıştır. George Miller, kısa süreli hafızanın kapasitesini “7 ± 2” öğe olarak belirlemiştir.


Bilişsel psikoloji, psikoloji disiplinine zihinsel süreçleri ve beyin faaliyetlerini anlamada büyük katkılar sağlamış ve özellikle bilişsel terapi alanında etkili olmuştur.


4. Hümanist Psikoloji

Hümanist psikoloji, 1950'lerde Carl Rogers ve Abraham Maslow gibi psikologlar tarafından geliştirilmiş, insanın potansiyelini ve öz-farkındalığını vurgulayan bir yaklaşımdır. Davranışçılık ve psikanalizin determinist yaklaşımlarına tepki olarak ortaya çıkan bu teori, bireyin özgür iradesini ve kişisel gelişimini öne çıkarır.


Öz Gerçekleştirme (Self-Actualization)

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi'ne göre, insan en üst düzeyde kendini gerçekleştirme potansiyeline sahiptir. Birey, temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra daha yüksek amaçlar ve manevi hedefler peşinde koşar.


Danışan Merkezli Terapi

Carl Rogers, bireyin kendi potansiyeline ulaşma sürecinde terapistin yönlendirmesine ihtiyaç duymadan içsel olarak büyüyebileceğini savunur. Terapistin amacı, danışanı koşulsuz kabul etmektir.


Hümanist psikoloji, kişisel gelişim ve terapi alanlarında önemli bir yaklaşım olarak kabul edilir.


5. Biyopsikoloji (Biyolojik Psikoloji)

Biyopsikoloji, zihinsel süreçlerin ve davranışların biyolojik temellerini inceleyen modern bir psikoloji teorisidir. Bu teori, insan davranışlarını beynin yapısı, sinir sistemi, genetik faktörler ve nörokimyasallar üzerinden anlamaya çalışır.


Nöropsikoloji

Biyopsikoloji, beyin yapılarının davranışlar üzerindeki etkilerini inceler. Örneğin, beynin belirli bölgelerinde meydana gelen hasarların, bireylerin bilişsel ve duygusal işlevlerinde nasıl değişikliklere yol açtığını araştırır.


Dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin insan davranışları üzerindeki etkileri incelenir. Özellikle depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal bozukluklar, nörokimyasalların dengesizliklerine bağlanabilir.


Biyopsikoloji, özellikle psikiyatrik bozuklukların biyolojik temellerini anlamada önemli bir role sahiptir.


Son Yazılar

Hepsini Gör

Analitik Psikolojinin Temel Kavramları

Analitik psikoloji , 20. yüzyılın en etkili psikiyatristlerinden biri olan Carl Gustav Jung  tarafından geliştirilmiştir. Jung’un...

Comments


bottom of page